Süleyman demirelin katıldığım önermesidir. Kırgınlıkları olanlar ya bahsi kapatsın ya da kırgınlıklarını yok saysın kaç yaşına geldik konuşarak halletmeyelim daha fazla.

görsel

Aklıma aylak adam'ı getiren fetişizm.

Kendi kendine konuşurken lafın lafı açması.

Kalbim her defasında farklı bir yerden kırılabiliyor. Muhteşem tasarım, teşekkürler

20 yaşıma geldim. Ortaokul zamanlarımda bu yaşlarımı çok farklı hayal ediyordum. her şey için geç kalmışlığım var. böyle hissetmemde payı olan bütün kurum ve kuruluşlara kırgınım.

ayna-sen unutma beni
http://www.youtube.com/watch?v=cOwKXTH_G-A

Ne zaman görsem aklıma şu görseli getiren şarkıdır.
görsel

Iktisat fakültesi öğrenci işleri bürosunu resmen bok götüren öğrenci işleri.

Bu sene hazırlık sınıfını 85le bitirdim, normalde bölüme geçecekken deü'ye geçiş yapmayı düşünüyorum. Bugün de gerekli belgeleri temin etmek için girdim büroya usul usul, öğrenci numaramı söyledim şu şu belgeler lazım dedim bana durup dururken 'kayıt yenileme' olarak göründüğümü, bütün yıl derslere ve sınavlara girmediğimi söylediler. Ne yapmam gerek deyince bilmemne hanımla görüşeceksin dediler ve tam bir saat on beş dakika kadının odasının önünde bekledim. Öğle molasını uzattığı yetmezmiş gibi bir de kendisinin bir şey yapamayacağını, dekanlığa dilekçe yazmam gerektiğini, onların da 'artık ne zaman imzalarlarsa' o zaman belgeleri alabileceğimi söyledi.

Sinir krizi geçiriyorum ya. Bu kadar kolay mı para kazanmak anlamıyorum. Nasıl bir sistem bu nasıl üniversite anlayışı anlam veremiyorum. Ne devamsızlıktan ne de nottan kalmadığım ortada, hazırlık sınıfını geçmiş öğrenciye derslere sınavlara girmemişsin veremeyiz belgeleri nasıl bir eğitim anlayışı. Küflenmiş devlet dairelerinden daha da beter. Kimse üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmiyor. Görevlinin biri yapması gereken işi bir diğerine paslıyor.

Evin önündeki parkın bankında. Yıkılacak bir iki ay sonra. Beni de oraya gömsünler anılarımla.

Kendini gerçekleştir, içgörü kazan. Ne kadar çalışırsan çalış kimse için yeterli olmayacaksın nasılsa.

Pilli bebek-uyandırmadan.

-aşkım eve gittin mi?
-evet aşkım.
-amuda kalkıp fotoğraf at.
-neden?
-değişiklik olsun.

Duygudurum bozuklukları. Ulan yeter deyip illallah edip doktora gidiyorsun, ilacıydı terapisiydi derken tam şükür bitti diyorsun hop oradan bir şey tık şurdan bir olay sonra bir bakmışsın başka semptomlarla geri gelmiş.

Kendimi kürkçü dükkanı gibi hissediyorum.

Yalnız değilsin.

görsel

En saçmasına sahip olduğumu düşündüğüm koleksiyon. Bardak altlığı biriktiriyorum.

Uğursuzluk, şanssızlık. Bir kere denk geldi mi yakanı bırakmıyor.

Aslında komikliğin yakınından bile geçmiyorken çok komik olduğunu sandığı andır. Bu tabiki arkadaş ortamındayken geçerli olan bir şey değil. Arkadaş ortamında her türlü şey mübahtır ama flörtleştiğin kızın yanında yapma absürd şeyler. Kardeşim, gülmüyoruz. Bak kardeşim dedim fark ettiysen.

Biz çılgınlar gibi dedikodu yapıyoruz ayol diye cevap vereceğim soru.